Kestel Mutlu Son Masaj Esra Hanım

Kestel Mutlu Son

Kestel Mutlu Son Aşkının doğuşuna onunla beraber tanıklık ediyorum. Ben yanında görünür bir şekilde otururken sanki görünmez bir varlıkmış gibiyim. Benim onunla ilişkim, aslen iki kişiyle yapılması ihtiyaç duyulan bir dansın tek kişiyle yapılması şeklinde. Dans eden diğer kişi benim, ama görünmüyorum. O, sanki bir düşteymiş gibi hareket ediyor, fakat aslına bakarsak başka bir kişiyle dans ediyor ve bu başkası görünür şekilde varolan ama görünmeyen benim, çünkü görünmez bir şekilde varım ama görüle-biliyorum.

Onun hareketleri bir öteki kişiyi gerektiriyor: O adama doğru eğiliyor, ona elini veriyor, geri tutuyorum, kalbinde esasen tamam olan düşüncesini tamamlıyorum. Kendi ruhunun melodisiyle hareket ediyor, ben onun hareketleri için bir fırsat oluşturuyorum yalnızca. Sevdalı değilim, bu onu uyandırmaktan başka bir şeye yaramaz; esneğim, yumuşağım, kişiliğimden sıyrıldım, bir ruh hali gibiyim sanki. Nişanlı çiftler genel olarak ne mevzuşur? Bildiğim kadarıyla karşılıklı olarak birbirlerini bıkkınlık verici aile ilişkileri ağı içine çekmekle meşguldürler.

Kestel Mutlu Son

Kestel Mutlu Son Erotizmin yok olmasına şaşmamak gerek. Yok olup giden öteki hikâyelere kıyasla aşkı mutlaklaştıramayan biri on kere de evlense aşka bulaşmamalıdır. Benim Marian isminde bir halamın olması, Christopher isminde bir amcamın olması, babamın binbaşı olması, vs., tüm bu genel bilgiler aşkın gizleriyle ilgisiz şeylerdir. Evet, kişinin kendi geçmişinin bile aslabir önemi yoktur. Genellikle bir genç kızın bu konuda anlatacağı çok fazla bir şey yoktur; ama eğer var ise onu dinlemeye değebilir bir ihtimal, ama çoğu zaman, sevmeye değmez. Şahsen ben, yaşam hikâyeleri aramıyorum; bende gereğinden fazla var.

Benim aradığım, dolaysızlık, yakınlık. Aşktaki ebedi öğe, onun oluştuğu anda bireylerin önce birbirleri için var olmaları. Onda herhalde bir parça itimat uyandı, daha yani bir kuşku ortadan kalktı. Saygıdan birbirlerini seven, birbirleriyle evlenen, çocuk yapanlardan değilim ben. Ama yine de şunun gayet iyi farkındayım ki aşk, özellikle ihtiras henüz uyanmamışsa, sözkonusu ferdin güzel duyu yönden ahlâka aykırı davranmamasını gerektirir. Bu bakımdan, aşkın kendi diyalektiği vardır.